loading...

1 Şubat 2018 Perşembe

Abdullah Saydam

Kırım ve Kafkas Göçleri (1856-1876)


Abdullah Saydam 
TÜRK TARİH KURUMU 

Fazla uğraştıran olaylar arasında, kaybedilen topraklardan merkezi bölgelere doğru yapılan kitle göçleri önemli bir yer tutmaktadır.

Bu maksatla 1856-1876 yılları arasındaki "Kırım ve Kafkas Göçleri" incelenirken, öncelikle "Göç" kavramının genel anlamı, göçlerin sebep ve sonuçları tesbit edilmeye çalışıldı. I. Bölümde Kırım ve Kafkasya'dan yapılan göçlere zemin hazırlayan siyasi gelişmeler ile bu bölgelerin coğrafi ve etnik özellikleri; II. Bölümde söz konusu tarihler arasında meydana gelen göç hareketlerinin sebepleri ve yapılışı; III. Bölümde de Osmanlı Devleti'nin göçmenlere nasıl davrandığı, yapılan yardımlar, iskan politikasının esasları, karşılaşılan güçlükler araştırıldı. Elde edilen neticeler ise Sonuç bölümünde değerlendirildi.

   

Yayın Tarihi 1997-01-01
Dil TÜRKÇE

Sayfa Sayısı 236


Link: https://yadi.sk/i/dtUCjz3m3RzYCo

31 Ocak 2018 Çarşamba

Abdullâh Saîd el-Müderris

20 Soruda Delilleriyle Oruç Fıkhı





Abdullah Rıza Ergüven

Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform




Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform adlı yapıtında Abdullah Rıza Ergüven, sorunu ayrıntılarıyla inceleyip araştırıyor. Şöyle diyor Ergüven; "Türkiye'yi VII. Yüzyıl ilkel Arap yağmacılığına açık tutanlar, Şeriat diye bağırıp duruyor sokaklarda. Bunlar çıkarlarını Suudi Şeyhlerinin petrol paralarına dayanan, kendini bilmeyen kişiler! Dinde "reform" yapmamız için soyunu sopunu bilmemiz gerek din olgusunun. Bu nedenle dinlerin kökenini inceledik Dinlerin Kökeni bölümünde. Yetersiz insan, umutsuz, korkulu insan; dine sarıldığı gibi büyüye de sarılıyor! Büyüyle gerçekleştiremediğini dinle doyurmak istiyor. Kimler bunlar; düşlere, düşlemlere, imgesel olurlara yaslananlar? Dinsel Eğilim bölümünde inceledik bunu da!


Doğa Yıkımları, Muhammed'in Peygamberliği, Nasıl Oldu'da Müslüman Olduk, Gizemciler, XIX-XX. Yüzyıllar, Tanrıların Ölümü bg. bölümlerinde olayları, olguları bütün gerçekleriyle yansıtmaya, yüzyıllarca durmadan çarpıtılan tarihi açıklayıp aydınlatmaya çalıştık.



Din sözcüleri doğa yıkımlarını, ölümü kendi çıkarlarına yontarak Ötedünya düşlemleriyle gerçek yaşamı yadsıyıp Cennet-Cehennem, Huri-Gılman isterileriyle yazıklı insanları 1400 yıldan beri oyalamaya, aldatmaya çalıştılar. Her şeyi, insanı, onun değerlerini kötüleyip Ötedünya denilen kör kuyulara aktardılar. Dinsözcükleri ve yandaşları imgetanrıları kana boyayıp egemenliklerini yoksul insanlar üstüne kurarak dini işkence makinesine dönüştürdüler.



Halkı Arap ve dili Arapça olmayan Türkiye, bütün Anadolu; çağdaş uygarlığa taş çıkartırcasına, Arapça bağırtılı hoparlör tarlasına döndü Edirne'den Ardahan'a! İslam'da Reform'u ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.





Dili: Türkçe
Yayınevi: Berfin Yayınları

İlk Baskı Yılı : 2007
Sayfa Sayısı : 576
Dil : Türkçe


Tanrıları Nasıl Yarattık



Yazar: Abdullah Rıza Ergüven
Yayınevi : Berfin Yayınları , Araştırma - İnceleme Dizisi

Tanrıları nasıl yarattık,

elimiz ayağımız kurgumuzla 
onları çamurdan yaptık.
Ürkümüz korkumuz çıkarımızla
çamurdan yaptık onları!

Ay'a tanrı, Güneş'e tanrı dedik
bilmem neyin nesine tanrı.
Din kılıç oldu kesildik
dada da dada da dada daaa
bilmeyen var mı aramızda?

Dinler yakıtını bitirdi mi ölür. Bütün dinler ergeç ölecek... Neden? Çünkü yakıtı bitmek zorunda! Eskiçağ Anadolu dinlerinden, örneğin Hitit dininden ne kaldı şimdi? Hani Sumerlerin dini? Hem öyle bir değil, 150 tanrı vardı!

"Dinin de yakıtı mı olur?" demeyin! Din yapısını örerken, birtakım kurgular, imgeler, varsamalar kullanır... Kullanan da insan! Hem kullanır, hem yapar; ondan sonra da bu "Allah" der, bu "Tanrı" der! Hiçbiri gerçekler üzerine kurulmamıştır. Peki, öyle de niçin kurulup yaratılmıştır? Uzun tartışmalara girişmeden özetle yanıtlayayım: Din, insanın korkusu, çıkarı, onmazlığı üzerine kurulmuştur. İnsan başarısızlığı karşısında, onmasızlıklarında tanrıları aramayıp; kendine güvenseydi, sayıları 300 milyonu aşkın düzmece tanrıların hiçbiri, kafalara çivilenmeyecekti!


Dili: Türkçe
Yayınevi: Berfin Yayınları
İlk Baskı Yılı : 2001
Sayfa Sayısı : 366









Abdullah Pamuk

Lokman Hekim'den Öğütler (Sohbet-013)


"Lokman Hekimden Öğütler" adı altında çıkan eserimiz, her insanın hayatta tatbik etmesi gerekli öğütleri ihtiva etmektedir. Çeşitli eserlerden faydalanılarak ortaya çıkarılan bu eser, ahlaki yönümüzün dumura uğradığı şu zamanda başucunda bulunması gereken eserlerin başında yer almaktadır. Tıbbi, ahlaki, iktisadi öğütlerin yer aldığı bu kitap, okuyan her ferde hitap etmektedir.


Yayınevi: Pamuk Yayıncılık
Kapak : İdris Pamuk
Baskı Hazırlık : Abdullah Pamuk
Sayfa Sayısı : 48
Dil : Türkçe

Abdullah Özbek

Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed






Abdullah Muradoğlu

Öldüren Sır : Garih


Üzeyir Garih, mensup olduğu aile, etnik/dini kökeni, iş hayatı, yaşam tarzı, farklı kişiliği, uluslararası ilişkileri ve ilginç yorumlarıyla, alışılagelen Musevi tipinin dışında kalan bir isim. Garih Mason'du, Lotaryan'dı. Dünya Yahudi Lobisi'nin önemli isimlerinden biriydi. Kendi ifadesiyle muhafazakar ve Allah'a inanan bir mü'mindi.
Garih'in adeta bir labirenti andıran, ancak kendi içinde de son derece tutarlı olduğu anlaşılan gizli dünyası bir bakıma Türkiye'nin toplumsal/kültürel dokusunun haritasını da çiziyor. Garih'in labirenti bir tarih galerisi niteliği taşıyor; 1900'lerin başında Bağdat'tan İstanbul'a göç eden Musevi bir ailenin yüz yıllık öyksünü içeriyor.
Gazeteci-Yazar Abdullah Muradoğlu, Garih'in labirentinde yer alan olaylara ve kişilere ilişkin önemli bilgiler veriyor. Kitapta resmi tarihin dışında kalan toplumsal tarihimize ait pek çok gerçekle yüzyüze geliyorsunuz. Garih'in 72 yıllık hayatından önemli anekdotların yer aldığı kitapta, 1940'larda zor günler yaşayan Musevilere kucak açan bir tarikat hakkında ilginç bilgiler veriliyor.
Kitapta Garih Cinayeti Davası bütün yönleriyle ele alınıyor. Pek çok iddia ve komplo teorisi de ayrıntılarıyla veriliyor. Muradoğlu'nun kaleme aldığı, "Garih: Sıradışı Bir Musevinin Portresi" kitabında Üzeyir Garih'in bir rüya ile başlayan ve dramatik bir biçimde kanlı bıçak darbeleriyle son bulan gizemli hayatına ayna tutuluyor.


Abdullah - Gülçin Tanrınınkulu

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri






Abdullah Saydam

Kırım ve Kafkas Göçleri (1856-1876) Abdullah Saydam  TÜRK TARİH KURUMU   Fazla uğraştıran olaylar arasında, kaybedilen toprakl...